Kulağakaçan Böceği İle Mücadele

Kulağakaçan böceğinin karakteristik özellikleri oldukça belirgindir. Gördüğünüz zaman tanımakta zorlanmazsınız. Rengi sarı, kahverengi karışımı olan kulağakaçanın, kafasında iki tane anteni ve karnının bittiği yerde de kıskaçları vardır. Bu kıskaçlarla göze çarpan kulağakaçan hem etçil (küçük böceklerle) hem de otçul olarak beslenirler. Kış aylarında yaşamak için taş diplerini ve kuytu köşeleri seçerler. Bu yüzden de evlerde görülebilirler.

Halk arasında “kıskaç böceği” olarak da bilinen kulağakaçan böcekleri, doğal ortamda yaşamayı seven, bitki ve yumuşak meyvelerle beslenen böceklerdir. Büyük bir yanlış anlama sonucu bu isme sahip olan kulağakaçan böceklerinin ürkütücü görüntüleri, onlarla ilgili birçok yalanın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aslında insanlara yaklaşmazlar ve asla zarar vermezler. Evinizde kulağakaçan böceği ile karşılaşmanızın nedeni, dışarıdaki koşulların yaşamaları için uygun olmamasıdır. Hayatta kalabilmek için evinize sığınırlar. 

Bu böceklere adını yanlış bir inanış vermiştir. Kulağa girip, beyne yerleştiğine inanılır fakat kulağakaçan böceklerinin bitkilerden ve yedikleri küçük böceklerden başka hiçbir canlıya zararları yoktur. Eğer vücudunuzda sıkışır veya kıyafetlerinizin arasında kalırlarsa ısırabilirler ama bu ısırıkların da tehlike oluşturacak bir özellikleri yoktur. Kıskaçlarını ise kendilerini savunmak için kullanır. Erkek kulağakaçanlarda kıskaçlar daha kıvraktır. Dişilerde ise kıskaçların şekilleri daha düzdür.

Kulağakaçan böcekleri geceleri beslenirler. Gün boyunca gizlenmek için karanlık, kuytu köşeleri tercih ederler. Serin ve nemli yerler ise yaşamaları için oldukça rahattır. Saklanmak için en çok tercih ettikleri yer yabani otların yetiştiği topraklar, üzüm yetişen tarlalar gibi yerlerdir.  Dişi kulağakaçan böcekleri sonbahar ve kış aylarında toprağı kazıp, 30’a yakın yumurta bırakırlar. Yumurtalar oldukça küçük boyutlarda ve açık kahverenginde olur. Yumurtadan çıktıktan sonra yer değiştirmeyen yavrular, bir süre daha annelerinden beslenmeye devam ederler. İkinci safhaya geçen kulağakaçanlar, geceleri beslenmek için yuvalarını terk ederler. Fakat gündüzleri tekrar doğdukları yere, yuvalarına dönerler. Üçüncü ve dördüncü evrelere ulaşan kulağakaçan böcekleri de, kendi özgürlüklerini ilan ederek, kendilerini doğanın kollarına bırakırlar. 

Ölü veya yaşayan birçok organizma, kulağakaçanların beslenmek için seçtikleri yiyeceklerdir. Bu organizmalara böcekler, kurtlar ve bitkilerin büyüyen filizleri de dâhildir. Mantar ve süs bitkilerinin bulunduğu bahçelerde kulağakaçan böceklerinin herhangi bir zararları ile karşılaşılmaz. 

Yumuşak meyveler, fideler ve tatlı mısır gibi bitkilere zarar verebilen kulağakaçan böcekleri, verdikleri hasarı eksik dal ve yaprakla belli eder. Fakat verdikleri zarar tırtıllarla benzerlik gösterebilir, bu yüzden karıştırmamak gerekir. Yaprakların çiğnenmiş kenarları, fazla sayıda düzensiz delik gibi işaretler kulağakaçan böceğine işaret eder.

Kayısı, çilek, ahududu, böğürtlen gibi meyvelere saldıran kulağakaçan böcekleri elma ve benzeri sert meyvelere zarar vermez. 

Evinizdeki nemli, karanlık ve serin kuytuları yaşamak için tercih eden kulağakaçan böcekleri ile mücadelenizde evinizi bol bol havalandırmalı, elektrik süpürgesi yardımı ile izlerine rastladığınız her yeri süpürmelisiniz. Eğer güçlü bir elektrik süpürgeniz varsa sorun ortadan kalkacaktır. Haşereler ile mücadelede elektrik süpürgeleri oldukça etkili sonuçlar elde etmenizi sağlar. 

Bahçenizde kulağakaçan izlerine rastlıyor veya evinizde çeşitli yerlerde kendileriyle karşılaşıyorsanız öncelikle hasarın boyutunu belirlemeli ve daha sonra da hemen profesyonel bir böcek ilaçlama firmasıyla görüşmelisiniz. “Bayer Protection Program” üyesi Tekniktürk her türlü haşere ile hızlı ve kesin çözüme ulaşmanızı sağlar. Kulağakaçan böcekleri ile mücadelenizde de Tekniktürk’ün hizmetlerine güvenerek en doğru tercihi yaparsınız.